24 Mart 2024

aylak madam

saat gece on ikiyi her geçişinde yeni bir yıla girer ayla, ömrü bir uzar hep kısalır, kısa çöpün ardı arkasıdır.

aslı astarı yoktur söylediğinin,

aynaya bir baktığında kendisinin

bir baktığında başkasının yüzünü görür,

kimse bilmez ayla'nın çin seddi'nin

ardında zahirî bir yaşam sürülür.


cayar sözünden, sözünün hatunu değildir,

duyulanlar kulaklarda onun sesini işitir,

anlaşılan zihinlerde bizatihi şüphedir,

ayla'nın aklı bir karış havada, gözü dışarıda.


seyir defterinin sayfalarında yırtıklar,

gözyaşları, hıçkırıklar,

ayla kendini içine de atamaz,

deftere de yazsa silinir uçar yazı kalmaz.


yalnızdır aslında, hiç kimselerin vaktinde yeri yok,

zaman ona durmuş gibidir de akarı sittin senedir,

ayla'nın küçücük dünyasına sığdıramadıkları,

ve onu hayatlarına bile almayanlarla doludur sandıkları.


ayla aradığını bulamaz,

kaybolalı da adı unutulmuştur şehirlerde,

sanır ki ne aramadığını bilir,

bilmez kendinden bile habersizdir.


ayla bir kere ıskalamıştır barışı,

onu incitmiştir öz bilerek savaşı,

küsmeyi başarmıştır sonsuza dek mutlulukla,

gönlünü alana dek iflah olmayacaktır.


24 mart 2024, 00:18, ankara

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumum var

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.