14 Ocak 2022

şehr-i yeraltı

öptüm seni bir gün rüyamda

sesini unuttukça dinlediğim kayıtlara ağlayıp uyuyakaldıktan sonra

enseni avuçlayan sağ elim titriyordu ağlamaktan 

yatıştırıyordu beni boynuma sokuluşun


her şeyi kaçırışımıza hayıflandım bir ara

gündoğumunu

günbatımını

yasaksız sokakları, sabahları, akşamları

sarhoş argın şarkılar söyleyerek dönemeyişimizi eve

köşedeki çorbacıya uğrayamayışımızı

birlikte gülemediğimiz şakaları

ağlayamadığımız filmleri

gidemediğimiz tiyatro oyunlarını


ayrı kalışımızın alıp götürdüğü günler takılırken ağlara

içimdeki denizden tutuyordum hepsini

kabuklarını kaldırdığım yaralarımın altı 

tuzlu hıçkırıkların biriktiği bir şehr-i yeraltı.